Monday 26 January 2009

Nasıl geleyim yaw, dükkan yalınız...

Seneler önce biz daha lisedeyken, arkadaşlarla telefon işletmesi yapmıştık. Bu işletmelerden bir tanesinde, yaşlı bir amcayı arayıp (bilmeden), onu hafta sonu güya yapılacak olan düğüne davet etmiştik. Böyle bir soruya verilebilecek cevaplardan nasıl zevk alınabilir bilmiyordum, hala da bilmiyorum fakat amcamın verdiği cevap ile birlikte hayatımın (belki de o küçük arkadaş grubunun hayatının) bayağı büyük bir bölümü ben o yaştayken daha ben farkına varmadan aydınlanmıştı.

Bunu şimdi düşününce anlıyorum. Daha açık olmam için olayı anlatmam gerek. 
-Alo buyrun
-Ahmet abi sen misin?
-Evet
-Abicim hafta sonu bizim köyde inanılmaz bir düğün var, bizim Mehmet (uydurulmuş bir kişi) evleniyor, inanılmaz cümbüş olacak, mutlaka senin de gelmen gerek.
-Deme be (isim falan sormadan)
-Tabi abi, yılın düğünü, herkes olacak bi sen eksiksin. Horonlar, halaylar, cümbüş eksik olmayacak, aileler birleşecek, küskünler barışacak...
-(İçten içe kaçırdığı ortama çok üzüldüğü belli olarak ve inanılmaz bir tonlamayla) Nasıl geleyim yahu, dükkan yalınız
-Ahmet abicim
-De bana
-Abicim kimiz biz?
-Bilmem kimsiniz?
-Ya Ahmet abi, kim olduğunu bilmediğin adamla konuşulur mu böyle...

...falan derken telefonu kapattık biz. Güldük dalga geçtik aklımızca. Hala da gülerim esasen ben bu olaya. Ahmet abinin kabullenirliğinin, basitliğinin, sorumluluk bilinci ile çatışmasının dışa vurumu olan Nasıl Geleyim Yahu Dükkan Yalınız lafı esasen benim için biraz da Türkiye yi anlatır.

Melbourne´da yaşayan bir grup arkadaşımızla aklımıza gelen bu blog projesi, en azından benim için biraz da uzaklarda ve farklı kültürlerde yaşamanın günlük hayatıma yansımazı üzerine kurulu olacak. Öyle klasik doğu batı çatışması gibi değilde daha güncel, daha hafif ve bazen daha acımasız (tam da hayatın olduğu gibi bence) fikirler, olaylar ve kişilerden bahsetmek istiyorum. Önyargısız ve direk. 

Dünyanın her tarafındaki ve Türkiye´deki bazı  çok sevdiğim ve artık çok da göremediğim insanların fikirlerinin, yaşamlarının onları ne şekilde biçimlendirdiğinin yazılı kanıtı olan bu proje, eğer devam edebilirse seneler sonra şu ankinden daha değerli olabilir. Aynı Ahmet amcanın cevabı gibi. 

´Nasıl Geleyim yaw dükkan yalınız´ hayatın bir grup genci nasıl büktüğünü anlatsın isterim.

1 comment:

Dr. Aliye Kurt - Suedhoff said...

Koraaay! Benim de gecen gun aklimdan "Ahmet mii??? Kimin Ahmedi yaw??" gecmisti... Blog icin sectigin isimden dolayi ozellikle kutluyorum seni! Bu ismi blog projesinin amaciyla baglayisina da ayrica hayran kaldim! Hakikaten de o isletme diyaloglarinin bu kadar akilda kalacagini kim dusunurdu ki ?!?

Aslina bakarsan, ben de ara ara katilmak isterim yazma isine, mumkun mudur ki acaba ?? ~ Aliye